25 Haziran 2019

By Kreatifbiri

Yakın dönemde başarılı bir exit gerçekleştiren Paraşüt’ün kurucu ortakları Sean X Yu, Andaç Türkmen ve Fahri Özkaramanlı ile ilginç konular hakkında konuştuk. “Paraşüt’ü popüler yapan şey nedir? İyi bir kurucu ekip nasıl olmalı? Exit süreci nasıldı? Girişim dünyasına yeni girenlere ve girişim dünyasının içerisindekilere neler önerirsiniz? ” gibi sorulara samimi cevaplar veren Paraşüt kurucu ekibinin röportajıyla sizleri başbaşa bırakıyoruz, keyifli okumalar…

Merhabalar öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için tekrar teşekkürler, ilk olarak üçünüzünde Paraşüt’ten önceki hikayenizi dinleyebilir miyiz? Hem de bu süreçte sizi biraz tanımış olalım.

Sean X Yu: Kısa tutacağım. ABD’de çalışma ekonomisi üzerinde birkaç yıl eğitim aldım. 2010’da Türkiye’ye geldim ve Endeavour için çalışmaya başladım. Birçok girişimci ile çalıştım. Çoğunlukla onlara işlerindeki finans yönetimi konularında ve iş planlamalarında yardımcı oldum. Piyasada küçük işletmelere yönelik bir yazılımın olmadığı çok açıktı. 2012’nin sonlarına doğru Boğaziçi Üniversitesinde Yazılım Mühendisliği yüksek lisans programına kayıt yaptırmaya karar verdim. Bu programın amaçlarından biri de yazılım prototipi üzerinde çalışabilecek kadar yazılım geliştirme öğrenmekti. Bunu yaparken, Endeavour’dan önce de tanıdığım Andaç Türkmen ile temasa geçtim. Ona fikrimden bahsettim ve birlikte proje üzerinde çalışmaya başladık. Benim kişisel hikayem de böyleydi.

Andaç Türkmen: Ben de işin teknoloji tarafına bakıyorum. MIS (Management Information System – Yönetim Bilişim Sistemleri) okudum. Ondan sonra 8 yıl kadar Mikro Yazılım Evi’nde çalıştım. Mikro’da çalışırken daha o zamanlar bende bu fikir vardı. Online küçük işletmelere bir şeyler yapsak şeklinde. Hatta orada da çalışırken çok benzer bir projeyi yönetiyordum. İşler istediğimiz gibi gitmeyince Mikro’dan ayrıldım. 2 yıl boyunca başka işlerle uğraştım. Ondan sonra Sean’ın yüksek lisans projesine yardım etmekle başladım ve daha sonra kendimi Paraşüt’te buldum.

Fahri Özkaramanlı: Ben de Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı mezunuyum. Yüksek lisans eğitimimi de Bilgi Üniversitesinde yaptım. Bilgi Üniversitesinde web tasarımı dersleri de verdim. Bunun yanında web tasarım işleri yaptım. Bir süre sonra, başkalarının işini yapmaktansa kendi projelerimi yapabilir miyim diye düşündüm ve buna merak saldım. Bu bağlamda çeşitli konferanslara katılıyordum. Bu konferansların biri Endeavour konferansıydı. Endeavour konferansında ortak bir arkadaşımızın vasıtasıyla Sean ile tanıştım. Sean fikri anlattı, böyle bir iş yapmak istediğini söyledi. Önce piyasadaki developerlarla tanışmak için küçük bir hackathon projesi yaptık. Çok güzel çalışabildiğimizi fark ettik. Daha sonra Andaç ile tanıştık. Üçümüz beraber bu proje üzerinde çalışmaya başladık.

Girişimcilikte muhasebe ile ilgilenen herkes Paraşüt’ün ne iş yaptığını biliyor. Yine de bilmeyenler için siz hangi soruna çözüm oldunuz da bu kadar popüler oldunuz?

Fahri Özkaramanlı: Biz başladığımızda çok büyük bir boşluk vardı. Bu boşluğu Sean gördü. Kendisi Endeavor’da startuplar ile çalışırken finansal konularda yardımcı oluyordu. Bu alanda kullanabileceği bir ürün olmadığını fark etti. Biz de araştırdığımızda, evet, Türkiye’de çok köklü muhasebe programları var ama bu programlar birkaç açıdan KOBİ’ lere uygun değil. Öncelikle bu programlar kobilere çok pahalı geliyor. Bir diğer taraftan, kullanmak için eğitim almanız gerekiyor ve bu programlar bir bilgisayara kuruluyor ve sürekli orada kalıyor. Uzaktan erişim olmuyor ve güncelleştirilemiyor. O açıdan kobiler bunu kullanamıyor. Aslında biz çıkışımızla bu boşluğu doldurduk. İnsanların böyle bir uygulamaya ihtiyaçları vardı. Kobiler ya hiçbir şey kullanmadan işlerini kafadan yürütmeye çalışıyorlardı ya da kalem kağıt kullanarak defter üzerinden işlerini hallediyorlardı. Teknolojiye biraz daha yakın olanlar Microsoft Excel kullanıyorlardı ama bunların hepsi bir noktada tıkanıyordu. O noktada aradıklarında karşılarına biz çıkmaya başladık. Paraşüt bu şekilde ismini ve yerini buldu.

 

Blog tarafına çok önem veren nadir kuruluşlardansınız. Özellikle sizin gibi iş yapanlarda bunu görmüyoruz. Bunun sizce faydası nedir ve neden bunu yapıyorsunuz?

Sean X Yu: Stratejik olarak, bu bir serbest trafik kaynağı olmalı. Tırnak içinde serbest trafik. Bir blog üretince bu bir trafik üretir ve biz bunun yaşandığını gördük. Bizim organik trafiğimiz ayda 300.000 – 400.000 dolaylarında. Bir haber ya da video platformu olmadığımız düşünülürse bunlar oldukça büyük rakamlar. Bu sadece işle ilgili bir platform. Buraya gelmesi çok uzun zaman aldı ama değdi. Bu işin stratejik kısmıydı. Yaptığımız işin değer oluşturan kısmına gelirsek, bizim bir yazılımımız var, ama bu dediğimiz gibi, bu işin sadece bir kısmı. Destek takımı, satış takımı, diğer tüm servisler… Blog sunduğumuz servislerden sadece bir tanesi. Eğer bir profesyonelseniz, küçük işletme sahibiyseniz ya da küçük işletme profesyoneliyseniz, sahip olmanız gereken ama halihazırda sahip olmadığınız bilgiler var. Blog sayesinde biz bu bilgiyi size sağlamayı umuyoruz. Sağladığımız servisin bir yönü de bu.

 

Siz zor olanı başarmışsınız. Sağlam bir kurucu ekip kurmuşsunuz. Bir tasarım tarafınız var, yazılım tarafınız var ve bir de business tarafınız var. Bunun sırrı nedir?

Sean X Yu: Benim görüşüme göre, birincisi, senin de dediğin gibi, gerekli olan ve birbirini tamamlayan 3 farklı uzmanlık alanına sahip olmak. Böylece, bu işe başladığımızda hepimiz kendi güçlü alanlarımıza yönelebiliriz. Bu çokça tekrar edilir fakat “hustler, hacker, hipster”. Bu, üç parçaya da sahiptik. Bu kesinlikle güzel çünkü bana göre çoğu zaman, insanlar birlikte çalışırken kendilerine çok benzer olan insanları ararlar. Güvendiğiniz, iyi iş ilişkileriniz olduğu insanları aramanız lazım. Sizi tamamlamaları lazım, sizin birebir kopyanız olmaması lazım. Bence kendi güçlü ve zayıf yanlarınızı anlamanız ve sizi tamamlayan insanlar bulmanız çok önemli. Kendinizi iyice tanımanız gerekir ve egonuzun bunun önüne geçmemesi lazım. Biz son birkaç yılda, birbirimizi tanıyabilme ayrıcalığı elde ettik. Birbirimizi tanıdığımız bu geçen yıllarda birbirimize güvendik. Şirketi kurmamız çok çabuk oldu ama zamanla farklı şeyler üzerinde çalışarak birbirimizi tanıdık ve birbirimize güvendik. Bu da ayrıca bize çok yardımcı oldu. Aramızda baştan sona bir dinamik var bence. Eğer iki kişi çok inatçı olursa üçüncü kişi diğer ikisi arasında uyumu sağlıyordu. Yani, iş yolunda gitti.

Fahri Özkaramanlı: Karakter olarak da birbirimizi dengeliyoruz. Onlar mesela; bir tartışma içerisine girdiğinde içinden çıkamazken ben arabuluculuk yapıyorum. Aslında bu, iş alanlarımızın dinamikliğinden de kaynaklanıyor. Tasarımcı dediğin karşı tarafı doğru anlayıp onunla doğru iletişim kurmayı sağlar. Mühendisler için özellikle Sean’ın dediği gibi hep kendi kafasındaki yakın mühendislerle çalışmaya meyilliler.

 

Aslında konfor alanının dışına çıkmak gerekiyor. Sean’ın dediği gibi seni tamamlayacak kişilerle çalışmaya çok açık olmak gerekiyor. Biz şirketi kurmadan önce 6 ay hafta sonları, akşamları bir araya gelip bir şeyler yapıyorduk. Bir prototipleme çalışması yapıyorduk. Şirkete döndürsek ne olur ne biter şeklinde tartışıyorduk. O dönem bizim için bir pratik oldu. Gördük ki biz birlikte çalışabiliriz, hepimizin masaya koyacağı bir şey var. Hepimiz bunun olmasını istiyoruz. Hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bence şirketin kurulmasında o dönem çok belirleyici oldu. Birbirimizi gerçekten evet, biz bu işi yapabiliriz noktasında gördük.

Yakın bir dönemde ülkemiz için zor olan bir şeyi gerçekleştirdiniz ve exit yaptınız. Nasıl bir histi ve exitin detaylarına girebilir misiniz?

Sean X Yu: His olarak, farklı bir şey hissetmiyorum. Hiçbir şey değişmedi. İleride farklı hisseder miyim bilmiyorum, hala yapmamız gereken bir kapanış var. Yani birazdan yarışmaya geçeceğiz, son kapanış resmi olarak gerçekleşecek. Farklı hissedecek miyim bilmiyorum, fakat pek sanmıyorum. Uzun süredir bir kanepeye ihtiyacım vardı, belki exitten sonra kendime bir kanepe alırım diyordum. Belki o kanepeden sonra farklı hissederim, göreceğiz.

 

Hmm, exit süreci… Yıllar boyunca yatırımcılarla ve potansiyel alıcılarla konuştuk. Yani, bu bizim için bir gecede gerçekleşmiş olay değil. 2016-2017-2018 boyunca pazarda bizi satın alabilecek olası alıcılarla hep görüştük. Bu epeyce bir süre aldı. Ne kadarını paylaşabilirim bilmiyorum fakat şunu söyleyebilirim, bu yıllar boyunca konuştuğumuz farklı oyuncular hep oldu. Ve tabii ki, son yıllardaki ekonomik durumlar hiç de yardımcı olmadı. Yani zor bir süreçti, dürüst olmak gerekirse. Ama o yıllardan sonra sonunda işler yoluna girdiği için mutluyum. Evet, söyleyebileceklerim bu kadar.

Andaç Türkmen: Startuplarda roller coaster muhabbeti vardır ya, şirketi ilk kurduğunuzda ben dünyayı kurtaracağım diye düşünüp 2 saat sonra battık noktasına gelebiliyorsunuz. Zaman içerisinde bu inişler çıkışlar daha çok yumuşuyor. 5. Senenin sonunda günlük olaydan çok fazla etkilenmiyorduk. Ama exit sürecinde bunu ilk zamanlardaki gibi yaşadık. Tamam bitti, bu sefer oldu diyorsunuz yeni bir şey çıkıyor. Böyle kesin olmayacak bu sefer diyorsunuz birden çözümleniyor her şey. O çok yorucu bir dönem oldu. Sağolsun Sean bize çok yardımcı oldu, her şeyi halletti. Biz bu süreçte Fahri ile işimize konsantre olabildik. Bittikten sonra bir değer yaratmış olmak, bir sürü insanın problemini çözmüş olmak gurur verici. Gerçekten bir şey yapabilmiş olmanın verdiği mutluluk var. Onun dışında günlük hayatıma baktığımda hiçbir şey değişmedi, aynen devam ediyor.

Fahri Özkaramanlı: Çoğunlukla tabii aynı hisler. Aslında bu süreç başarıya ulaşmak için üzerinde çalıştığımız ürünün, ilgili pazarın varlığının ve yapmak için yola çıktığımız şeyi yapabildiğimizin kanıtıdır. Bu uzun bir süreç oldu, 5 yılı aşkın bir süreç… Türkiye o dönem içerisinde zor anlardan geçti. Biz de şirket olarak çok zorlu dönemlerden geçtik. Ama her zaman Türk KOBİ’si dayandı. Türk KOBİ’si, çalışmaya devam etti. Biz de onlara hizmet sunmaya devam ettik. Onların başarısı devam etmeseydi Paraşüt’e ihtiyaçları olmazdı ve Paraşüt olmazdı.

 

Beni en çok şaşırtan; Paraşüt’ü kurduğumuz ilk günden beri telefonlar çalmaya başladığı ilk andan itibaren, Türk KOBİ’sinin girişimciliği, cesareti ve azmiydi ve onlar sayesinde onlarla birlikte biz de Paraşüt’ü geliştiriyoruz. Bu exit süreci bizi bambaşka bir seviyeye taşıyor. Paraşüt ailesi olarak bu süreçten sonra daha büyük işler yapıyor olacağız. Bu yolda daha da ileriye gidiyor olmak da çok heyecan verici. Çünkü acaba daha sonrası ne olacak? Biz bu işe 3 kişi başladık, 5 kişi, 10 kişi, 15 kişi derken bir büyük ofis… 35 kişiden sonra başka büyük bir ofis ve arada toplantıya gidiyoruz mesela bir reklam ajansına toplantıya gidiyoruz. 4 katlı bir ofis ve her katta ayrı departmanlar var. Andaç ile konuşuyoruz, acaba bu büyüklüğe geldiğinde nasıl oluruz diye. Çünkü iş yapımız sürekli değişiyor. O yolda da ilerlemeye devam edeceğiz. Günümüzün getirdiği teknolojileri müşterilerimize sunmaya devam edeceğiz.

Peki üçünüzünde ilk exiti mi?

 

Sean X Yu: Evet

Andaç Türkmen: Evet

Fahri Özkaramanlı: Evet

Ekip olarak exitten sonra nasıl devam edeceksiniz? Birleşim olacak mı yoksa bu kadro ile mi devam edeceksiniz?

Andaç Türkmen: Bu kadro devam edecek. Detaylar son imzadan sonra belli olacak. Detaylar belli olmadan da uzun uzun plan yapamıyorsunuz. İmzalar atıldıktan sonra netleşecek ama hedef aynı kadronun devam etmesi. Ayrı firmalar olarak çalışıp, beraber birçok işe imza atabileceğimizi düşünüyoruz.

Peki rakibiniz tarafından satın alındınız diyebilir miyiz?

Andaç Türkmen: Tam olarak öyle değil. Kendimizi tamamlayıcı olarak görüyoruz. Mikro, bizden daha üst segmentlere yönelik, biz daha küçük firmalara yönelik çalışıyoruz. Dolayısıyla tamamlayıcı olarak görmek daha doğru olur.

Uzun ve zorlu bir süreç geçirdiniz ve geçirmeye de devam edeceksiniz. Bu noktada öğrendiğiniz en önemli şey nedir? Girişimcilik dünyasına yeni girmiş veya bu süreç içerisinde olarak aktarmak istedikleriniz neler?

Sean X Yu: Bahsedebileceğim aslında birçok konu var. Bana göre, büyük bir tane düşünürsek, şu anda küçük olan, fakat ilerde çok büyüyecek olan bir pazar bulmalısınız ve bu global bir pazar olmalı. Türk pazarının kendisi hala çok küçük. Büyük marketler kovalayabilmek için global düşünmelisiniz. Bir de bana göre, bizim iyi yapamadığımız fakat sonradan giderek iyileşmeye başlayan şey çabuk olabilmekti. MVP üzerine yoğunlaşmak, farklı hipotezleri test etmek… Hala yapması zor bir konu, fakat sanırım artık daha iyiyim.

 

Ayrıca, kişisel psikoloji de çok çok önemli bir konu. Sizi destekleyecek co-founderlar, mentörler, sahip olduğunuz ve sizi destekleyebilecek diğer iş ilişkileri, aileniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, kişisel olarak ne ile uğraştığınız, iş çok stresli olduğunda psikolojinizi gözlemleyebilmek,  hangi alışkanlıklara sahip olduğunuz, profesyonel hayatınızı destekleyebilecek hangi hobilere sahip olduğunuz… Sağlam bir psikoloji yakalamak genellikle göz ardı edilen bir şey. İnsanlar genelde işe yoğunlaşıyorlar ama yeterince psikolojiye bakmıyorlar.

 

Andaç Türkmen: Benim için en önemlisi senin de başta sorduğun gibi kurucu ekibin doğru insanlardan oluşması. Bence en önemli nokta bu.

Fahri Özkaramanlı: Sean’ın söylediklerinin üzerine şunu eklemek istiyorum. Kurucu ortaklardan başlayan yolculuk, şirket büyüdükçe daha fazla insanın katılımıyla bambaşka bir şeye dönüşüyor. Bu dönüşümü biz çok merakla takip ettik. Bunun üzerine çok kafa yorduk. Buna firma kültürü diyorlar. Bunun nasıl gelişmesini istediğimizi, ne yöne gittiğine falan çok kafa yorduk. Bir noktada şeyi farkettim ki, Paraşüt dediğiniz şey bir yazılım değil. Arkasında bir ekip var.  O ekibin ortaya çıkardığı bir hizmet. Yazdığımız program da bunun aracı. Böyle düşündüğümüzde bu ekibin nasıl iş yaptığı, bu gibi durumlarda nasıl tepki verdiği, nasıl ilerlediği ve hangi deneyimlerle geldiği çok önemli oluyor. Aslında Paraşüt bu ekibin şimdiye kadar yaptığı ve gelecekte yapacağı işleri temsil ediyor. Bu çok güçlü bir kavram. Bunu fark etmenin önemli olduğunu düşünüyorum ve insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum.

Son olarak okuyucularımıza ve sizlere ulaşmak isteyenlere ekleyebileceğiniz bir şey var mı?

Fahri Özkaramanlı: Paraşüt büyümeye devam ediyor. Aramıza katılacak ekip arkadaşları sürekli arıyoruz. Sürekli zaten meraklı olan,sizin yazılarınızı okumaya, sizin yaptığınız içeriklere meraklı olan insanlarla tanışmaya şu an açık pozisyonlarımız olmasa bile ilerisi için muhabbet etmeye açığız. Web sitemizden iş imkanları alanından göz atabilirler ve bize yazabilirler.