21 Ekim 2021

Bu yazı Erman Taylan tarafından kaleme alınmış ve 2021 Üçüncü Çeyrek Değerlendirme Raporu‘nda yayınlanmıştır.

Sevgili Deniz beni karşınızda duran bu rapora konuk yazı yazmak üzere davet edip; ‘son zamanlarda dikkatini en çok çeken konu üzerine yazabilirsin’ dediğinde aklıma hemen ‘Metaverse’ geldi.. İlk olarak 1992’de yayınlanan Neal Stephenson imzalı ‘Snow Crash’ romanında ortaya atılan bu kavram için Türkçe olarak ‘internette duran üç boyutlu sanal bir uzay’ tanımı yapabiliriz. Arttırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) teknolojilerini de kullanan Metaverse ile sanal bir dünyada ve sahip olduğunuz sanal avatarınızla (yüzünüz ve vücudunuz bir arada), diğer insanların sanal avatarlarıyla toplantı yapabilir, oyun oynayabilir, konser izleyebilir kısacası ‘takılabilirsiniz’.

Bu söylediklerimi en hızlı kafanızda canlandırma yöntemlerinden biri olarak Snapchat uygulamasını indirip kurcalamanızı tavsiye ederim. Snapchat’in bugünkü versiyonunda sanal avatarınızı oluşturabilir, kameradan yansıyan yüzünüzü bu avatarla buluşturup sticker’larla mesajlaşabilir, avatarınıza bilindik kıyafet ve ayakkabı markalarının ürünlerini giydirebilirsiniz. Tüm bu ürünler şimdilik’ ücretsiz ancak yakın gelecekte favori markalarımızın ürünlerini sanal avatarlarımız için satın alacağımız günler de çok uzak değil. Ayrıca Snapchat’in tüm bu yolculuğunda birden çok şirket satın alması yaparak bu yetkinlikleri bünyesine kazandırdığını da hatırlatmak istiyorum. Snapchat dışında yine yurtdışında popüler olan avatar oluşturma uygulaması ZEPETO da incelemeye değer bir başka örnek.

İnternetin evrimiyle önce iş hayatlarımız bilgisayar başında geçer oldu, sonra sosyal ağlarda saatler harcamaya başladık. Ardından toplumların yönelimi ve oyunlarla beraber Metaverse’den bağımsız internette yaşar olduk.  Şahsi yorumum Metaverse’ün bu toplumsal alışkanlıklarla da oldukça uyumlu ve hatta iç içe olduğu. Uzakdoğu’da ‘hikikomori’ denilen ve sayıları 500 bini geçen bir kesim var ki evlerinden çıkmayı reddedip internette yaşıyorlar. Gelecekten bildirmiyorum, hikikomori’ler çoktan hayatımızda..

Teknoloji devleri de boş durmuyor
Diğer yandan Facebook, Microsoft, Nvidia, Tencent ve Apple gibi teknoloji devleri tahmin edebileceğiniz gibi Metaverse kavramı üzerine oldukça yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Metaverse’ü daha iyi anlamak için; uzaktan çalışma da bu kadar yaygınlaşmışken örneğin Facebook’un kısa bir süre önce yayınladığı Horizon Workrooms özelliğine de göz atmanızı öneririm, YouTube üzerinde çok sayıda örnek mevcut.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda Metaverse’ün akıllı telefonlar, blockchain ve 5G gibi teknoloji dünyasında devrim yaratacak başlıklardan biri olduğu düşüncesindeyim.

Türkiye teknoloji dünyası olarak Metaverse akımının bir parçası pekala olabiliriz
E-ticaretten finansal teknolojilere kadar bir çok sektöre dokunan Metaverse kavramı kuşkusuz en çok oyunlarla içli dışlı. Türkiye’deki oyun sektörünün yükselişi de herkesin malumu. Ülkemiz daha çok kolay oynanabilen ve genelde mobil tabanlı ‘hyper-casual’ oyunlarda ön plana çıksa da Metaverse kavramının da Türkiye’deki oyuncuların radarında olduğuna eminim.

Benim gözlemim henüz pazarın olgunlaşmamış, hala belirsiz çok sayıda nokta olduğu yönünde. Örneğin avatar oluşturma uygulamalarıyla çeşitli platformlara ‘Login with Facebook’ benzeri bir yapıyla giriş mi yapacağız yoksa her platformda farklı bir avatarımız mı olacak gibi basit soruların bile yanıtı henüz net değil. Ancak oyun alanında bu kadar tecrübe ve gelişmiş insan kaynağına sahipken; Metaverse’ün sunduğu gerek oyun gerekse dijital reklam yayıncılığından finansal teknoloji çözümlerine kadar barındırdığı çok sayıda fırsatı da dikkatle incelemek ve bu konulara yatırım yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

 

Erman Taylan – QNBEYOND Hızlandırma Programı Yöneticisi

Konuk yazar olmak ister misiniz? Bize ulaşın.