==> 60 bin TL hibeli Bayer’in girişim hızlandırma programı G4A Turkey’e hemen başvur! <==
Ülkemizin önemli firmalarından biri olan BAYER’in G4A programının başvuruları devam ederken biz de programın yürütücü ve sorumlusu olan Gökay Kılıç ile oldukça bilgilendirici bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisiyle G4A’in detayları ve ülkemizdeki sağlık girişimciliği hakkında bir sohbet gerçekleştirdik.
Keyifli okumalar…
Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlk olarak BAYER’e girmeden önce neler yapıyordunuz?
Ben Endüstri Mühendisliği mezunuyum. Okul bittikten sonra yüksek lisans için Londra’ya gittim ve orada mühendislik sistemleri ve projeleri yönetimi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. Türkiye’ye döndüğümde birkaç başarısız işe girme girişiminden sonra Bosch Siemens Ev Aletleri’nin çamaşır makinesi fabrikasında işe başladım. Daha sonra Samsung Elektronics ve Enerjisa’da çalıştım. Şu an BAYER’de çalışıyorum.
G4A’in globaldeki çıkışı nasıl oldu? Türkiye’de uygulama kararı nasıl oluştu? Bu süreci kişisel hikayeniz ile birlikte anlatabilir misiniz?
G4A aslında ‘’Grants for Apps’’ demek ve 2012 yılında Berlin’de başladı. Her firma gibi G4A’de girişimcilik ekosisteminin gerçek potansiyelinin ne olduğuna dair araştırmalar yapıyor. 2012 yılında girişimcilere bir yarışma düzenledi. Bu yarışma aralarından en iyilerine 5.000/10.000€ ticketlarla hibe vererek başlayan, daha sonra sadece Avrupa’da olan bir hızlandırma programıyla devam edip 2016’dan sonra global bir hızlandırma programına dönen bir süreci vardı. Geçtiğimiz yıl (2019) Grants for Apps ismi G4A ismine çevrildi.
Ben BAYER’de 2017 yılında çalışmaya başladım ama ondan önce de iç girişimcilik üzerine tecrübem vardı. Aynı zamanda dış girişimcilerle de çalıştım. 2017 yılında BAYER’de çalışmaya başladığımda Türkiye’de bir G4A programı yoktu. Buraya geldiğimde girişimcilerle beraber şirketin problemlerine daha hızlı çözümler bulma konusunda ikna etmeye çalışıyordum. Bu yüzden 2017’nin Eylül ayında bir startup günü gerçekleştirdik ve 9 tane girişimci davet ettik. Bu 9 girişimciye sunum yaptırdık ve bunu Global’de canlı yayında sunduk.
O dönemde şirketimiz Türkiye’de de beraber çalışabileceğimiz ya da teknoloji üzerine çalışan girişimciler olduğunu fark etti. Böylece benim 2018’in başında Global’deki G4A hızlandırma programında lokalde yapmam için engel kalmadı; çünkü artık bir bilinç oluşturmuştuk. 2018’de ilkini gerçekleştirdik ve bu sene de üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Global’deki programdan en büyük farkı ise bizim burada BAYER’in tüm iş birimleri için bunu gerçekleştiriyor olmamız. Örneğin; tüketici sağlığı, ilaç iş birimi, radyoloji, tarım iş birimi, çevre sağlığı iş birimi gibi. Bunun yanı sıra biz bir kurum olduğumuz için kurumun da genel ihtiyaçları var. İnsan kaynakları, finans, kalite yönetimi, IT gibi birimler için de girişim arıyoruz.
G4A Türkiye programının detaylarından ve sizin buradaki görevinizden bahsedebilir misiniz?
Ben programın BAYER’deki genel yürütücüsüyüm. Tüm programın sunduğu değerin girişimlere sağlanmasından, bunun ekosistem içerisinde pazarlanmasından, aynı zamanda şirket içerisinde bunun tüm nüfusa yayılmasından ve bu girişimcilerle şirket çalışanlarının iletişiminin kurulmasından sorumluyum. Bunun yanı sıra dışarıdan external olarak kullandığımız danışmanlarımız da var. Hackquarters’tan da danışmanlık alıyoruz; onlar da programın eğitim, mentorluk ve marketing süreçlerine destek oluyorlar.
G4A’de amacımız Türk startup ekosisteminde BAYER olarak bir bağlantımızın olması ve oradan da bizim ihtiyaçlarımızı görecek girişimciler ile iş birliği yapmaktır.
Biz seçtiğimiz her girişim için 60.000₺’lik karşılıksız hibe veriyorduk. Şu an bunu biraz değiştirdik; çünkü “business” tarafı sadece hibe vermek için her girişime 60.000₺’lik bir bütçe ayırıyordu. Örneğin: İki tane beğenilen girişimden sadece en iyi olana veriliyor, diğerine vermediği için programa alınmıyordu. Bu sene bunu değiştiriyoruz; çünkü para girişimciler için ikinci ya da üçüncü sırada geliyor. Yeni süreçte hibe vermeye devam edeceğiz ama bu her girişime olmayacak. Her “business” için jüri günü belirlenen beş girişimin birincisine yine 60.000₺ vereceğiz. “Business”ın beğendiği 2. ve 3. girişimlerinde parasız olarak bu programa dahil olması ve işbirliği fırsatlarını beraber gerçekleştirmek için buna olanak sağlamak istiyoruz.
Bu hibenin dışında eğitim ve mentorluk imkanı sağlayarak normal eğitimlerin dışında startup’ın ihtiyacı olan alanda da danışmanlık hizmeti almasını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra BAYER olarak müşteri-tedarikçi ilişkisine geçebilmek için ürünlerin olgunluklarına göre iş birliği fırsatı yaratmaya çalışıyoruz. Son 2 senede G4A’den direkt gelen 15 girişime 1.500.000₺ harcanmış; bunların yaklaşık yarısı hibe, danışmanlık ve mentorluk, diğer yarısı ise müşteri-tedarikçi ilişkisi. Ayrıca girişimciler şirketimizin ofis alanlarını da kullanabiliyorlar ve aynı zamanda BAYER’in yöneticilerinden ya da genel müdüründen görüşme alabilme fırsatına sahip olabiliyorlar.
Başarı öykülerimizden bir tanesine örnek verelim. 2018 yılındaki başvurulardan bir tanesi TION’du. Bu girişim bize geldiğinde epilepsi ile ilgili bir soruna destek oluyordu. Epilepsi hastalarının boyunlarına bir etiket yapıştırılıyor. Bu etiketin özelliği ise üstündeki sensörler ile beyinden gelen elektriksel sinyalleri algılıyor olması ve bluetooth yardımıyla da etraftaki insanları gelmekte olan durum hakkında bilgilendiriyor olmasıydı. Bu proje bizim için hiçbir işe yaramıyordu; çünkü BAYER’in epilepsi üzerine bir iş kolu yoktu. Fakat BAYER’in istediği girişimler ise direkt olarak kendi iş kollarıyla ilgili olması gerekmekte.
Bu bağlamda baktığımız zaman girişim, mentorlerin birkaç tane sorusuna cevap verdi. En önemli sorulardan biri şuydu: Bunu kalbe uygulayabilir misin? Kalpteki elektriksel sinyalleri algılayabilir misin? BAYER’in de kalpteki ritim bozukluklarından dolayı bir ilacı olduğu için biz bu girişimi programa aldık.
IONED (TION’un yeni adı) ile bu ürünü geliştirip göğüs üzerine takılan bir patch, telefona EKG bilgisi aktarıyor ve bunu istediğiniz doktor ile paylaşabiliyorsunuz.
Bu programı diğer programlardan ayıran özellikler nelerdir? Hangi girişimciler neden sizi tercih etmeli?
Sektöründe öncü profesyonellerden birebir mentorluk, BAYER’in genel merkezinde çalışma imkanı, Globalde ve Türkiye’den ulaşması zor uzmanlara erişim imkanı diyebiliriz. Bu destekler sayesinde girişimler pazara giriş süreçlerini hızlandırabiliyorlar.
Fikir aşamasını geçmiş, elinde bir prototipi olan ya da satış aşamasına gelmiş ve web sitemizde belirttiğimiz BAYER’in ihtiyaçlarına çözüm bulabilecek olan tüm girişimcileri programımıza davet ediyoruz.
Sağlık girişimciliğinin ülkemizdeki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizim ülkemizde teknolojiyi kullanarak ürün çıkartabilecek çok fazla insan var. Sadece ne için yapacaklarını bilmiyorlar. Bizim gibi firmaların problemlerini ve ihtiyaçlarını girişimcilere şeffaf bir şekilde paylaşırlarsa, girişimciler de daha hızlı bir şekilde: ” X firmanın şu ihtiyacı var ben onun için bu ürünü yapabilirim” diyebilir. Şu anda hangi girişimciler hangi firmanın ne eksiği var bilmiyorlar. Bir fikir üretiyorlar, bu fikre aşık oluyorlar ve firma firma dolaşıp bu fikri satmaya çalışıyorlar oysa ki gerçek pazar bilgisi ve firmaların ihtiyaçlarının girişimcilere daha fazla sunulması lazım.
Sağlık girişimcilerinin özelinde ise sertifikasyon ve sağlık bakanlığı onay sürecinin hızlandırılması gerekiyor. Örneğin, birisi sertifikasyon alabilmek için 30.000 $ vermek zorunda kalıyor. Belirli kriterlerde ve şartları geçmiş önemli projeler için bu sürecin daha çok kolaylaştırılması ve gerekirse devletten destek verilmesi gerekir. Özellikle işin sertifikasyon ve pazara geçiş döneminin iyileştirilmesi, sağlık girişimcileri ve bunun gibi regülasyonlara bağlı girişimcilerin hepsine kolaylık sağlayacaktır.
Son olarak StartupMarket girişimlerine ve üyelerine ne söylemek istersiniz?
Bu program kurumdan ayrı izole bir program değil; kurumun içinde bir program. Bu da çok büyük avantajlar sunuyor onlara. Bunun yanı sıra gerçekten on senedir bir kurum içinde çalışıp sonrasında girişimci olan katılımcılarımız bizim programımızdaki eğitimi ve mentorluğu aldıktan sonra aslında önceden hiçbir şey bilmediklerini fark ettiklerini belirttiler. Bunların yanı sıra sadece internet sitesinde BAYER logosunu kullanıp yurt dışında satış yapan girişimcimiz de oldu.