Bu yazı Prof. Dr. Levent Kandiller tarafından kaleme alınmış ve 2021 Ekosistem Değerlendirme Raporu‘nda yayımlanmıştır.
>>>Raporu İndir<<<
Startup ekosistemi ile ilgili son zamanlarda en çok dikkatinizi çeken konu nedir?
Bir taraftan pandemi koşulları bir taraftan devalüasyon 2021 yılı girişimcilik ekosistemini olumsuz etkiledi. Halihazırdaki destek programlarının ₺ değerlerinin düşmesinin yanı sıra uzaktan yapılan pitching ile yatırım meleği ve girişimcisi sermaye desteği nispeten azaldı. Pandemi nedeniyle kuluçkalık ve hızlandırıcı hizmetleri personel (kısmi çalışma sistemi ile) indiriminden ve girişimcilerin katılamamasından dolayı olumsuz etkilendi.
Pandemi insanları temel yaşamın ana unsurları üzerinde düşünmeye çok itti. Doğa ile barışık yaşama gereği, doğal gıda, sürdürülebilir tarım, yeşil mutabakat, temiz enerji, geri dönüşüm, uzaktan çalışma, aile ve yakın çevreye odaklanmak ile sosyal girişimcilik ve etik değer kazandı. Bu arada çevrim içi yapılan çok sayıda eğitim ve deneyim paylaşma etkinliklerine katılım arttı. Girişimci adaylarının iş planı yazma, pitch deck hazırlama, yatırımcıdan finansal destek alma hazırlıklarının altlığı kendiliğinden oluşmuş oldu.
Startup ekosistemi ile ilgili 2022 beklentileriniz nelerdir?
Yeni koşullarla bir çok sektörde paradigma değişti. Bu ise hızla koşullara adapte olabilen girişimciler için yeni fırsatlar anlamına geliyor. 2022’de, 2021’de üzerine odaklanılan fikirlerin girişimcilik ekosisteminde yansımalarının olacağından hareketle girişim proje sayılarının ve niteliklerinin artmasını beklediğimi ifade edebilirim.
2022’de ürün ya da hizmet geliştiren klasik girişimcilik ekosistemi büyürken sosyal inovasyon temelli, kardan ziyade doğaya ve/ya topluma pozitif etki yapan /katkı sağlayan girişimciliğe desteğin daha da artacağını bekliyorum. Bu katkı alanları arasında yoksulluk, göç, eşitsizliğin artması, iklim değişikliği, Covid 19 nedeniyle artan sosyal maliyetler, yükselen milliyetçilik, cinsiyet ve ırk ayrımcılığı, bölgesel krizler, vb. sayılabilir. Bu konularda kamu, özel sektör ve bireysel (public private people) partner fonlarının artacağını öngörüyorum.
Girişimcilik ekosistemine artık z- kuşağı giriyor. Y kuşağı gibi , bu nesil de sadece bir kariyere yerleşen değil, öncü olmayı planlıyorlar. Mevcut lise öğrencilerinin% 72’si bir iş kurmak istiyor. Kendilerini tembeller gibi değil, bilgisayar korsanları gibi hissediyorlar. Daha yorgun olduklarından, hayatın zor olduğunu ve çalışmak gerektiğini biliyorlar. Şimdiye kadarki neredeyse her ölçümde, bu Z gençleri, iş yaşamını çoklu aşamaları ile yeni bir seviyeye taşıyacaklar. Y kuşağı gibi 2 ekranda değil, aynı anda 5 ekranda olmayı tercih ediyorlar. Multi-tasking aynı anda çoklu görev yönetmek isterler ve becerirler. Zihinleri pek çok yöne doğru aktığı için, çevrelerinin aşırı farkında olan post-modern bir tüketim ve seçim filtresi geliştirdiler. Bu gençler teknolojiyi hava ve su ile aynı kategoriye koyuyorlar Her zaman internete bağlı olmadan yaşamayı hayal edemezler. Bu tanımlamaları artırabiliriz. Önemli olan, ekosistemin bu kuşağa göre kendini ayarlaması gereği. Bir çok fırsat ve meydan okumayı bir arada önümüze koyuyor. İyi yıllar dilerim.