Bu yazı Erman Taylan tarafından kaleme alınmış ve 2021 Ekosistem Değerlendirme Raporu‘nda yayımlanmıştır.
>>>Raporu İndir<<<
Dünya için zor, ülkemiz için daha da zor bir yılı daha geride bıraktık. Umarım herkesin sağlığı ve keyfi yerindedir. Girişim kurucularının 2022’de ajandalarında olması gerektiğini düşündüğüm başlıklara ve 2022’de karşımıza çıkacak ‘trend’ konulara değinmek istiyorum.
Girişim kurucularının 2022 ajandasında neler olmalı?
İlk olarak girişim kurucuları için öne çıkartmak istediğim 3 maddeyle başlamak istiyorum: yatırımcı ilişkileri, içerik üretimi ve son olarak yetenek…
Artık Türkiye ve dünyada iyi girişimden çok daha fazla veya yatırımcı var, dolayısıyla yatırımcılarla ilişkiler, ilk günden yatırım stratejisi oluşturma ve bir ‘Investor Pipeline’ sahibi olma oldukça önemli. Yurtdışındaki başarılı örneklere baktığımda hangi tip yatırımcıyla hangi sırada konuşulmasından ‘mail deck‘ vs ‘pitch deck‘ ayrımına kadar çok detaylı hazırlık yapıldığını görüyorum, özellikle yurtdışındaki yatırımcılara ulaşma noktasında da benzer bir hazırlık sürecinden tüm ülkemiz girişimlerinin de geçmesi oldukça kritik.
Günümüzde her ürünün direkt ve endirekt onlarca rakibi varken, ‘solo entrepreneurs’ tarafından üretilen niş ürünler alıp başını gitmişken her ne konuda girişim yapılırsa yapılsın arkasında bir komünite oluşturmak ve içerik üretmek her zamankinden daha da önemli. 2021’de farkettiniz mi bilmiyorum ama ABD’nin en başarılı VC fonlarından a16z bir içerik şirketine dönüştü, öyle ki web sitelerine gittiğinizde TechCrunch’a girmiş gibi hissetmeniz olası, tek fark sitede a16z’nin portfolyosunu da görmek. 🙂 Yıl içinde Hubspot’un meşhur e-bülten The Hustle’ı, Twitter’ın e-bülten hazırlama ve yayınlama aracı Revue’yi satın alması yine oldukça dikkat çekiciydi. Durum böyleyken, her boyutta şirketten 2022’de de büyük içerik hamleleri, içerik dağıtım kanallarında büyümeler ve yeni büyük oyuncular bizi bekliyor.
Yetenek konusunda gelince; Steve Jobs’un ortalama bir geliştiriciyle en iyi geliştiriciyi kıyasladığı şu videoyu hatırlatarak başlamak istiyorum. Hayattaki çoğu şeyde ortalama ile en iyi arasında en iyi ihtimalde 1:2 etki yaşanıyorken konu yeteneğe gelince durum 1:50 hatta 1:100 oluyor, ben demiyorum, Steve Jobs diyor. 🙂 2022’de kurucu ekiplerin vakitlerini en çok ayırmaları gereken alan (birinci maddedeki yatırımcı ilişkilerinden de çok) en doğru yeteneğe nasıl ulaşırım, onun çalışmak isteyeceği bir ortamı nasıl yaratırım olmalı… Bu noktada unicorn olan ve ol-a-mayan startup’ların işe alım stratejilerini ve önceliklerini kıyaslayan Notion Capital’in şu raporunu da tüm kuruculara şiddetle tavsiye ediyorum.
Gelelim dijital ürün dünyasındaki 2022’nin öne çıkan başlıklarına…
2022 için öne çıkarmak istediğim dijital trendlere gelecek olursam; Venture Builder‘lar, finansal teknolojiler ve Metaverse/kripto paralar olarak yine üç başlık altında düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.
İlk sırada Venture Builder’lar geliyor. Ülkemiz startup’larının ve aldıkları yatırımların hızla büyüdüğünden sanırım bahsetmeye gerek yok, zaten bu raporda da bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Türkiye’de bugün itibarıyla 1 milyar dolara yakın bir para VC ve CVC’lerde girişimlere yatırılmak üzere ayrılmış durumda. Kurumların Türkiye’de gerçekleşen yatırımların büyüklük ve adet olarak yaklaşık yüzde 30’unda yer aldığı da bir başka öne çıkan detay. Kurumsal inovasyon tarafında kurumların, yatırımdan sonra oyunu oynama şekilleri kendi içlerinden girişimler çıkarmaya yani Venture Builder modeline hızla kayıyor (hatta benzer bir dönüşümü ‘yeni nesil kurumsal şirketlerde’ (Trendyol, Getir…) de görmek mümkün). Sırada girişimleri satın alıp içeriye entegre etme ve kurumların kendi dijital ekosistemlerini oluşturmaları geliyor. Bu noktada kurumlar karşılarında diğer kurumlar kadar artık dev birer super-app olan dünün girişimlerini de görecekler.
İkinci sırada fintech’e değinmek istiyorum. Uzun süredir gündemde olan regülasyonlar artık bu yıl hayatımıza dokunur bir hal alacak gibi duruyor. Dijital bankacılık lisansıyla beraber dev yatırımlar çekmeyi başaran girişimleri de birer fintech olarak görmeye başlayacağız ve bugüne kadar çok konuşulan techfin’ler sonunda ete kemiğe bürünmüş olacak. Büyük oranda kırmızı okyanus olarak duran (ülkemiz özelinde TCMB’de bekleyen başvuruları da düşünecek olursak…) fintech pazarında iki ayrı uçta hala fırsat büyük: halihazırda ‘banked’ olan kişiler için tüm dünyadaki enflasyon ve genel gidişatı da düşünerek ‘wealth/asset management’ ve ‘unbanked‘ olan kişiler için çeşitli alternatif finansal çözümler. Bir diğer yükselişteki ve henüz ‘kızarmamış’ alan ise gig ekonomi çalışanları ya da freelance çalışanlar gibi niş kitleleri hedef alan dikey çözümler.
Son sıradaki buzzword’üm ise Facebook’unda çatı şirketinin ismini değiştirmesine sebep olan Metaverse, bağlantılı olarak kripto paralar ilgili de konuşmak istiyorum. Facebook’un tarif ettiği Metaverse vizyonu, oldukça uzun vadeli ve fazlaca günah çıkarmalı (marka imajını tazelemek ve otoritelere barış çubuğu uzatmak) bir çıkış oldu diyebilirim. Daha erken evet ama oyun dünyası, pandemi etkisiyle de hayatı yaşayış şeklimizi ve dönüşümümüzü düşünecek olursak özellikle eğitim ve eğlence gibi bazı alanlarda Metaverse çok daha popüler olacak gibi duruyor. Netflix’te yayınlanan Ready Player One’daki dünyaya ise, teknoloji en büyük bariyer, daha uzun yıllar var. 🙂 Kripto paralarda ise ülkemizde ve dünyada devreye girmesi beklenen regülasyonlar pazarı kuşkusuz farklı bir boyuta taşıyacaktır. Örneğin ülkemizde kripto para borsalarının artık bir lisansa sahip olması oldukça yakın bir gelecekte karşımıza çıkacak yeniliklerden biri olarak konuşuluyor. Bir yandan metaverse’de yaşanması beklenen yeniliklerin de besleyeceği kripto dünyasında, gün geçtikçe ‘utility‘ denilen gerçek hayatta karşılığını bulmuş ve bizzat kullanılan projeler artıyor ve artmaya devam edecek.
Herkese tekrar mutlu yıllar!